İnsan mutlu, huzurlu olmak, yaşamını daha kaliteli hale getirmek için bir çok mücadeleler verir. Ancak ara sıra kendisini mutsuz, üzüntülü, çaresiz ve umutsuz hisseder. Kişinin geçmişte yaşadığı bir travma, anne-baba tutumları, kişilik yapısından kaynaklanan anlam veremediği döngüleri, sevilen birinin kaybedilmesi, evlilikte veya yakın ilişkilerde yaşanan sorunlar, işyerinde yaşanan stres ve kaygılar, başarısız olma, önemli yaşam değişiklikleri, terk edilme, okulla ilgili sorunlar veya daha basit olduğunu düşündüğü fakat çözüm bulamadığı diğer sorunlarla, karşılaşılan güçlüklerle, zorluklarla baş edememe yoğun üzüntüye neden olabilir.
Hayatta bir mücadeledir ve birçok üzücü olaylarla karşılaşılması normaldir. Ancak kişide beklenmedik bir anda ve nedensiz ortaya çıkan mutsuzluğun, çökkünlüğün uzun sürmesi ve yaşamı olumsuz etkilemesi; düşünce, duygu ve davranışları olumsuz etkiler. Yaşanan çaresizlik ruhsal sistemin dağılmasına neden olur, her şey bir anda allak bullak olur. Kişinin hayatının etkin bütün alanları bloke edilmiştir, ne yapması gerektiği konusunda fikri yoktur ve derin bir boşluğa düşmüş gibi hisseder.
Bireysel Terapi; kişinin yaşadığı olumsuz duygularla baş edebilmesini sağlaması, kendi iç dünyasındaki çatışmaları çözmesi, kendini keşfetmenin keyfini yaşaması, iç dünyası ile dış dünyasını bütünleştirmesi, dünyaya, olaylara farklı bir açıdan bakmasını sağlayan, kişilik yapısı ve soruna göre farklı psikoterapi teknikleri kullanılarak yapılan bir süreçtir.